Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

kısa bacaklı

  • 1 kısa bacaklı binek atı

    n. cob

    Turkish-English dictionary > kısa bacaklı binek atı

  • 2 kısa bacaklı yük beygiri

    n. punch

    Turkish-English dictionary > kısa bacaklı yük beygiri

  • 3 uzun gövdeli ve kısa bacaklı bir av köpeği

    n. basset

    Turkish-English dictionary > uzun gövdeli ve kısa bacaklı bir av köpeği

  • 4 коротконогий

    Русско-турецкий словарь > коротконогий

  • 5 corgi

    kisa bacakli küçük bir köpek türü

    English to Turkish dictionary > corgi

  • 6 Punch

    n. kart basma makinesi, tıknaz tip, biz, delgeç, delgi, zımba, kuvvet, meyveli kokteyl (kâsede hazırlanır), muşta, punch, yumruk, güç, baskı kalıbı, kısa bacaklı yük beygiri, bodur
    ————————
    n. şişman ve hantal bir kukla [tiy.]
    ————————
    v. yumruk atmak, yumruklamak, muşta ile vurmak, vurmak, sertçe basmak, zımbalamak, zımba ile delmek, delgeç ile delmek, biz ile delmek
    * * *
    1. zımbala (v.) 2. zımba (n.)
    * * *
    (the name of a comic figure in a puppet-show (traditionally known as a Punch and Judy show).) İngiliz kukla oyunundaki komik adam

    English-Turkish dictionary > Punch

  • 7 punch

    n. kart basma makinesi, tıknaz tip, biz, delgeç, delgi, zımba, kuvvet, meyveli kokteyl (kâsede hazırlanır), muşta, punch, yumruk, güç, baskı kalıbı, kısa bacaklı yük beygiri, bodur
    ————————
    n. şişman ve hantal bir kukla [tiy.]
    ————————
    v. yumruk atmak, yumruklamak, muşta ile vurmak, vurmak, sertçe basmak, zımbalamak, zımba ile delmek, delgeç ile delmek, biz ile delmek
    * * *
    1. zımbala (v.) 2. zımba (n.)
    * * *
    I noun
    (a kind of drink made of spirits or wine, water and sugar etc.) punç
    II 1. verb
    (to hit with the fist: He punched him on the nose.) yumruk atmak
    2. noun
    1) (a blow with the fist: He gave him a punch.) yumruk
    2) (the quality of liveliness in speech, writing etc.) canlılık
    - punch line
    - punch-up
    III 1. noun
    (a tool or device for making holes in leather, paper etc.) zımba
    2. verb
    (to make holes in with such a tool.) zımbalamak

    English-Turkish dictionary > punch

  • 8 basset

    n. uzun gövdeli ve kısa bacaklı bir av köpeği
    * * *
    av köpeği

    English-Turkish dictionary > basset

  • 9 cairn terrier

    n. küçük, kisa bacakli bir teriye türü
    * * *
    teriyer

    English-Turkish dictionary > cairn terrier

  • 10 cob

    n. mısır koçanı; topak, kerpiç, kısa bacaklı binek atı; küçük yuvarlak ekmek, iri fındık
    * * *
    1. midilli 2. mısır koçanı

    English-Turkish dictionary > cob

  • 11 ножка

    ж
    1) врз ayak (-ğı); bacak (-ğı)

    но́жка гриба́ — mantar ayağı

    рю́мка на то́нкой но́жке — ince ayaklı kadeh

    стул на коро́тких но́жках — kısa ayaklı / bacaklı iskemle

    2) but (-du); paça

    кури́ная но́жка — tavuk budu

    ••

    подста́вить но́жку кому-л. — birine çelme atmak / takmak; birini çelmelemek

    Русско-турецкий словарь > ножка

См. также в других словарях:

  • götten bacaklı — sf. Kısa boylu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıçtan bacaklı — sf. Kısa boylu (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dibbidi — kısa bacaklı …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • ördekgiller — is., ç., hay. b. Kısa bacaklı, perde ayaklı, süzgeç gagalı su kuşları familyası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sümsük — 1. sf., ğü, hlk. Uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık (kimse) Beş yıl öncesine kadar kara kuru, sümsük bir kızken şimdi gelişivermiş bir dişi. H. Taner 2. is., ğü, hay. b. Sümsükgillerden, sivri gagalı, kısa bacaklı deniz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vombat — is., hay. b., Fr. wombat Keselilerden, Avustralya da yaşayan, ağır gövdeli, kısa bacaklı hayvan (Phascolomys ursinus) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akbaş — is., hay. b. Yazın kutup bölgelerinde yaşayan, kışın ılık kıyılara göçen, kısa ve ince gagalı, siyah bacaklı bir tür yabani kuş, deniz kazı (Bemicla) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • böcek — is., ği, hay. b. 1) Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı, haşere 2) Istakoza benzer, uzunluğu 30 40 cm kadar olan, sarı renkli, kısa kıskaçlı, yenilen bir deniz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»